MB Lideri Erkan: Atılan adımların etkileri görülmeye başlandı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım ayı Finansal İstikrar Raporu’nu yayımladı.
Raporda, atılan sadeleştirme adımlarının ardından ticari kredilerde istikrarlı bir büyüme gözlemlendiği belirtildi.
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, “Parasal sıkılaştırma ve sadeleştirme kapsamında atılan adımların etkileri görülmeye başlandı.”söz konusu.
Reel sektör şirketlerinin mali borç oranının ve döviz açığı durumunun azalmaya devam ettiğini belirten TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, şunları kaydetti: “Atılan adımlarla piyasa mekanizmalarının işlevselliği arttı.”değerlendirme yer aldı.
Erkan da şunları söyledi: “Finansal istikrarın kalıcılığı için fiyat istikrarı şart.”Enflasyonla mücadelenin her zamankinden daha önemli hale geldiğine dikkat çekti.
Başkan Erkan şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) olarak temel amacımız ve varlık sebebimiz olan fiyat istikrarını sağlayarak toplumsal refaha en büyük katkıyı sağlayacağımızın bilincindeyiz. Enflasyonla mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Haziran ayında başlattığımız güçlü mali sıkılaştırma ile bu süreci makro finansal istikrarı gözeten politika adımlarımızla desteklerken, finansal piyasaların düzenleyici çerçevesini basitleştiriyoruz.İncelediğiniz Finansal İstikrar Raporu, bugüne kadar yaptığımız düzenlemeleri, uyguladığımız politikaları ve bunların sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri özetlemekte ve ilgili analizleri içermektedir.
“ENFLASYONLA MÜCADELE HER ZAMANKİNDEN DAHA ÖNEMLİ HALE GELMİŞTİ”
Finansal istikrarın kalıcılığı için fiyat istikrarı gereklidir. Fiyat istikrarının toplumsal faydaya en fazla katkı sağlayacak şekilde sağlanması ve sürdürülebilir, kaliteli ve istikrarlı büyümenin sağlanması için finansal istikrarın sağlanması önemlidir. Küresel ve ulusal gelişmeler sonucunda bu hedefe ulaşmak için enflasyonla mücadele her zamankinden daha önemli hale geldi. Bu konuda tüm paydaşların aynı bilince sahip olması ve enflasyonla kararlılıkla mücadele etmesi, toplumun her kesiminde ortak anlayış ve beklentinin oluşmasına önemli katkı sağlıyor. TCMB’nin fiyat istikrarı ve finansal istikrar mücadelesinde en önemli dayanağın bu toplumsal ve toplumsal uzlaşma olduğunu görüyoruz.
“TÜRK LİRASI MEVDUATIN PAYI ARTIYOR”
Parasal sıkılaştırma ve makroihtiyati sadeleşme kapsamında attığımız adımların etkilerini piyasa mekanizmalarının işlevselliğinin artması ve varlık fiyatlarının sinyal kalitesinin güçlenmesi şeklinde görmeye başladık. Bu süreçte Türk lirası mevduatların finansal sistem içindeki payı artarken, döviz korumalı ve döviz mevduatlarının payının azalması, hem nakit transferini hem de finansal istikrarı güçlendiriyor. Bankacılık sisteminin aracılık fonksiyonunu maksimum verimlilikle yerine getirebilmesi, enflasyonla mücadele sürecinin belirlenen hedefler doğrultusunda gerçekleşmesinin önkoşuludur. Bu kapsamda, finansal aracılık faaliyetlerini kesintiye uğratan ve kredi dağıtımını bozarak finansal istikrarı olumsuz yönde etkileyen uygulamalar öngörülebilir bir çerçevede ortadan kaldırılmaktadır.TCMB’nin bankacılık sistemi ve uyguladığı politika araçlarıyla temas ve uyum içinde atmaya devam ettiği sadeleşme adımlarıyla ticari kredi akışının normalleşmesi, ihracat ve yatırım kredilerinin payının artması, bireysel kredi büyümesinde yavaşlama aynı anda meydana gelir.
Finansal sistemin en önemli ortakları olan bankaların, makro politika kararlarına doğru tepki verip uyum sağlayabilmeleri ve bunlara karşı doğru risk yönetimi sayesinde fon akışının kesintisiz olarak devam etmesini sağlamaları finansal sistemin sağlığı açısından son derece önemlidir. olası dış şoklar.
“REEL SEKTÖRDE KÂRLILIK YÜKSEK VE BORÇLAR AZALIYOR”
Para politikasının etkinliğini ve başarısını belirleyen bir diğer önemli çevresel koşul olan reel sektörün finansal görünümüne bakıldığında, reel sektör şirketlerinin likit bilanço yapıları, yüksek karlılıkları ve azalan borç oranları, bu kapasiteye sahip olduklarını göstermektedir. Finansman maliyetlerindeki artıştan kaynaklanan riskleri yönetmek. Raporda detaylı olarak ele alındığı üzere, sağlam bir bilanço yapısına sahip olan bankacılık sektörü, finansal sıkılaştırma sürecinde faiz riskini başarıyla yönetiyor. Aktif kalitesinde güçlü görünümünü koruyan sektör, yükümlülüklerini TCMB’nin enflasyonla mücadele hedefi doğrultusunda yönetiyor. Sermaye yeterlilik oranları yasal sınırın üzerinde seyrediyor ve bankalar likidite tamponlarını yeterli seviyenin üzerinde tutuyor. Ülke risk primindeki düşüşle birlikte bankaların dış finansman koşulları iyileşiyor ve borç çevirme oranları yüksek kalıyor. Özetle, bankacılık sisteminin güçlü yapısı, TCMB’nin para politikası etkinliğini destekleyen en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Finansal İstikrar Raporu’nun bu sayısında, finansal istikrara ilişkin yeni gelişmelerin raporlanmasının yanı sıra, Türk lirası mevduata geçişi önceleyen makro ihtiyati politika çerçevesi ile reel sektörün ve finans sektörünün olası şoklara karşı dayanıklılığı detaylı bir şekilde ele alınıyor. Dört bölümden oluşan raporun ilk iki bölümünde genel değerlendirme ve makroekonomik görünüm sunulmaktadır. Üçüncü bölümde finansal olmayan sektörün, hanehalkının ve şirketlerin finansal risklere karşı durumu değerlendirilmektedir. Dördüncü bölümde finansal sektörün görünümü ve riskleri detaylı olarak inceleniyor.
“FİYAT İSTİKRAR VE FİNANSAL İSTİKRAR HEDEFLERİMİZE KARARLILIKLA İLERLEYECEĞİZ”
Finansal istikrarın ve bunun ilk ve en değerli şartı olan fiyat istikrarının tesis edilmesi sürecinde, serbest piyasa ekonomisi koşullarında tüm ekonomik aktörler ve karar verici otoriteler, bu geçişte ihtiyaç duyacakları donanım ve önlemler açısından yeterlidir. ortak hedef konusunda gerçek bir farkındalık ve fikir birliği oluşur. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedeflerimizden taviz vermeden, politika setimizin istenilen sonuçlara ulaşmasının en önemli ön şartı olduğunun bilinciyle kararlılıkla ilerleyeceğiz. . Bu süreçte şeffaflık ve hesap verebilirlik unsurlarımız doğrultusunda aktif iletişim halinde olmaya devam edeceğiz. Mevcut durumu tespit ederek uygulamaya koyduğumuz fiyat ve finansal istikrar tedbirlerinin ilk etkilerini aktarmayı amaçlayan Finansal İstikrar Raporumuzun 37. sayısının tüm okuyuculara faydalı olmasını diliyorum. “